Seninle aramızda hayal kırıklıkları var kardeşim. Kavuşamıyoruz, mesafemiz çok uzak, kırıklara basa basa yürüyecek ne ayak ne göt var bizde.
Seninle aramızda tozdan daha uçucu, tuzdan daha yakıcı, baldan daha yapışkan gerçekler var kardeşim.
Kavuşamayız çünkü senin gidecek başka kapıların var.
Seninle aramızda kan var kardeşim.
Aynı anne-babadan doğmamızdan kaynaklanan kan bağından bahsetmiyorum. Bizim aramızda kan var.
Yere düştüğümde, kanayan dizlerimi silmediğin kanlar var. Yatağıma koyduğun bıçaklar yüzünden yara izleriyle dolu sırtımdan akan kanlar var.
Ağzını burnunu kırmak isteyip, sonra seni o halde hayâl ettiğimde gördüğüm kanlı yüzün var.
Seninle aramızda benim sadece hayâl etmekle yetindiğim, senin gözünü kırpmadan yapabildiğin yanlışlar var.
Seninle aramızda hâlâ bir şeyler var kardeşim.
Anne, babamızın mezarına çöküp ağladığımızda dökülen aynı gözyaşları var.
Yüzüme bak, kaşlarımızın üstünde aynı yerde simsiyah benlerimiz var.
Yüzsüzlüğüme bak. İyi bak, orada hâlâ seni sevebiliyor olmam var.
Kavuşamayız kardeşim. Senin bana karşı beslediğin kin ve haset var. Çocukken annemin bize aldığı iki gofretin ikisini de sana vereceğimi bildiğin halde; ilk gofreti bitirip, ben yememeyim diye ikinciye tükürdüğün kötülükler var.
Ben gülersem, sen gülemezsin kardeşim.
Ben gülersem, sen büyürsün; kin, nefret ve hırsla.
Biz kavuşmayalım kardeşim.
Ama sen hep kardeşim kal.
Yorumlar
Yorum Gönder