hiç demir yalamadan bilmek kandaki metalik tadı hiç görmeden inanmak ve dilenmek tanrıdan hiç sevilmemişken daha öğrenebilmek sevdalanmayı hiç ölmeden daha korkmak bir daha uyanamamaktan hepsi aynı kapı hepsi aynı yanılgı sanki bir beni bir de bilinmezlikleri yaratmış tanrı insan mı? insan, bilinmezliğin göbek adı ba'sü ba'de'l mevt sur'a ikinci kez üflenmiş ve sanki bir tek benim çürüyen bedenim kalkmış ayağa üzerimde mor bir elbise cebimde sakız kulağımda sallanan bir küpe etrafta kimseler yok bakınmışım devasa kapıları olan cennet sıcaklığı çok uzaktan hissedilen cehennem nerede diye benden ve aydınlıktan başka bir şey görememişim hiçbir yerde çürümek yetmiyormuş belirsizlikleri yok etmeye hep bugünü beklemiştim oysa ilahi adalet yerini bulacak ve herkes hak ettiğini alacak diye bütün insanlık dev bir ekrandan izleyecekti yaptığı kötülükleri moraracaktı utançtan yüzleri ayaklar altında çiğnenecekti zalimler sallandırılacaktı bir meydanda masumların gözünden yaş ...